Trafik Polisleri Sosyal Medyada: Ceza Mı Kesiliyor, Gösteri Mi Yapılıyor?
- Göz Hapsinde
- 24 Eki 2024
- 2 dakikada okunur

Günümüzde, sosyal medya platformlarında aktif olan trafik polisi hesaplarının sayısı artmış durumda. Bu hesaplar, trafik kurallarına uymayan vatandaşlara kesilen cezaları videolar eşliğinde paylaşıyor. Her ne kadar kişilerin yüzleri ve araç plakaları sansürlenmiş olsa da, cezaların adeta bir başarı hikayesi gibi sunulması, hukukun uygulanmasından ziyade bir gösteriye dönüştüğünü hissettiriyor. Unutulmamalıdır ki, bir polis memurunun görevi kanunları uygulamak, kamu düzenini sağlamak ve bunu yaparken vatandaşın mahremiyetini korumaktır; sosyal medyada teşhir etmek değil.
Bir polisin, hukukun gerekliliklerini yerine getirirken sosyal medyada bunu övünerek paylaşması, etik açıdan tartışmaya açık bir durumdur. Hukuk, adil bir şekilde ve tarafsız olarak uygulanmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etmeyi yasaklar ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), kişisel verilerin izinsiz paylaşılmasını engeller. Bu bağlamda, polislerin bu tür paylaşımlar yaparak hukukun sınırlarını aştığı ve vatandaşların mahremiyetini ihlal ettiği açıktır. Bu durum, "adaletin herkese eşit şekilde uygulanması" ilkesini de zedeler ve polisin tarafsızlığına olan güveni sarsabilir.
Elbette, trafik kurallarına uymak her vatandaşın sorumluluğudur ve bu kurallar hem sürücülerin hem de yayaların güvenliği için hayati öneme sahiptir. Ancak, polisin ceza yazma yetkisi, sosyal medyada adeta bir “av” yapma ve kişileri ifşa etme hakkını içermez. Polis memurları, yasaları uygularken vatandaşların kişisel haklarına saygı göstermeli ve görevlerini yasal sınırlar içinde sürdürmelidir. Bu tür paylaşımlar, KVKK’nın 5. ve 6. maddelerinde düzenlenen kişisel verilerin korunması hakkını ihlal edebilir. Polis memurlarının, kişilerin özel bilgilerinin, görüntülerinin veya yaşadığı olayların detaylarının izinsiz paylaşılması, yasal sonuçlar doğurabilir. Bu durumda, vatandaşlar savcılığa suç duyurusunda bulunabilir ve gerekli yasal süreci başlatabilir. Haklarının bilincinde olan vatandaşlar, bu tür etik dışı davranışlar karşısında hukuki yollarla mücadele edebilir ve adaletin doğru şekilde uygulanmasını talep edebilir.
Sonuç olarak, trafik kurallarına uymak herkesin görevi ve sorumluluğudur; bu kurallar, toplumun güvenliği için olmazsa olmazdır. Ancak, polisin bu kuralları uygularken sosyal medyada insanları teşhir etmesi, hukuki ve etik açıdan yanlıştır. Polisler, cezai işlemleri bir gösteri haline getirmekten kaçınmalı ve yasal sınırlar içinde görevlerini yapmalıdır.
Vatandaşlar, haklarını korumak ve adaletin doğru şekilde uygulanmasını sağlamak adına bu tür etik dışı davranışlar karşısında sessiz kalmamalıdır.
Comments